canvade
Yeni Üye
Türkiye’de her yüz şahıstan 1’ini tesiri altına alan romatoid artrit çoklukla el ve ayaklardaki küçük eklemleri tutsa da diz, omuz ve kalça üzere büyük eklemler de çoğunlukla hastalık tablosuna ekleniyor. Kronik bir hastalık olan romatoid artrit tedavi edilmediğinde eklemlerde hal ve işlev kaybı gelişebiliyor. Uzun müddet tedavisiz kalan hastalar eklemlerde oluşan kalıcı hasarlar niçiniyle günlük işlerini dahi yapmalarını önleyebilecek şiddetle gelişebilen ağrı ve hareket kısıtlılığı üzere önemli problemlerle baş etmek zorunda kalabiliyor. Bu niçinle erken devirde teşhis konulması ve uygun tedavisi romatoid artrit hastalığında son derece kıymet taşıyor. Toplumdaki yaygın inanışın bilakis, günümüzde yaşanan tıbbi gelişmeler yardımıyla erken teşhis ile tedavi uygulandığında pek başarılı sonuçlar elde ediliyor ve hastalık denetim altına alınabiliyor. Fakat toplumda romatoid artrit hakkında gerçek bilinen birtakım kusurlu bilgiler var ki tedaviden aktif sonuç alınmasını önleyebiliyor. Romatoid artrit hakkında yanlışsız sanılan 12 kusurlu bilgiyi Romatoloji Uzmanı Dr. Esra Dilşat Bayrak deklare etti:
1- Romatoid artrit yalnızca ileri yaşta görülür
DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışın bilakis, romatoid artrit yalnızca ileri yaşta görülmüyor. En sık 30-50 yaş aralığında gelişmekle bir arada çocukluk periyodu de dahil olmak üzere her yaş kümesini etkileyebiliyor.
2- Eklemlerde kesinlikle form bozukluğu gelişir
DOĞRUSU: Romatoloji Uzmanı Dr. Esra Dilşat Bayrak, tedaviye erken başlandığında ve hastanın tedavisini sistemli alması durumunda romatoid artrit hastalığında eklemlerde biçim ve işlev kaybı görülmediğini belirterek, “Ancak bilhassa tedavisi gecikmiş hastalarda kalıcı form ve işlev kayıpları oluşabiliyor” diyor.
3- omatoid artrit kalıtsaldır
DOĞRUSU: Romatoid artritte kimi genetik değişimler hastalığa yatkınlık oluşturuyor. Ancak aile ortasında hastalık görülme oranı artsa da, romatoid artrit hastadan çocuğuna direkt geçmiyor.
4- Özel diyetler ve desteklerle düzelir
DOĞRUSU: Romatoid artrit yalnızca kimi özel diyetlerle düzelen bir hastalık değil. Lakin tedavilerin yanında hastaların klinik durumu ve ek hastalıkları göz önüne alınarak diyette yapılan kimi düzenlemeler ve destekler semptomların hafifçelemesinde yarar sağlıyor.
5- Sadece ilaç kullanmak yeterlidir
DOĞRUSU: “Romatoid artritte teşhis konulduğu anda medikal tedavi başlanmalı” ikazında bulunan Dr. Esra Dilşat Bayrak, “İlaç tedavisinin yanı sıra hastalığı tetikleyecek ve tedaviyi olumsuz etkileyecek faktörlere de dikkat edilmeli. Sigara kesinlikle bırakılmalı, uygun diyet ve idmana başlanmalı” diyor.
6- Kovid aşısı romatoid artriti kötüleştirir
DOĞRUSU: Yapılan çalışmalarda Kovid aşılarının romatizmal hastalıkları kötüleştirmediği gösterilmiş. Üstelik riskli hasta kümesinde yer aldıkları için hastaların aşılamalarını sistemli olarak yaptırmaları epeyce değerli. Aşılama müddetince romatizma ilaçlarının kullanmasıyla ilgili de kesinlikle tabipleriyle görüşmeleri gerekiyor.
7- Romatoid artrite kaplıca tedavisi yeterli gelir
DOĞRUSU: Sanılanın bilakis, romatoid artrit üzere iltihaplı eklem hastalıklarında kaplıca ve sıcak uygulamalar önerilmiyor. Bunun sebebi ise sıcak uygulamaların eklemdeki ödem ve iltihabı artırarak hastalığın alevlenmesine niye olması. Osteoartrit, yani kireçlenme hastaları ise bu tedavilerden yarar gorebiliyorlar.
8- Romatoid artrit yalnızca eklemleri etkiler
DOĞRUSU: Romatoid artrit en sık el ile ayağın eklemlerinde ağrı ve şişlikle başlasa da, bu meselelerin yanında göz (özellikle göz kuruluğu), akciğer (akciğer zarında sıvı birikmesi, akciğer yapısında bozulma), kalp damar hastalıkları, kan sayımı bozuklukları, cilt döküntüsü ve böbrek tutulumu üzere biroldukca sistemik bulgu da görülebiliyor.
9- İdman yapmak hastalığı berbat etkiler
DOĞRUSU: Romatoid artrit hastalığında bilhassa aerobik ve direnç antrenmanları yapılması ağrıyı azaltıyor ve eklem işlevinin korunmasında yarar sağlıyor. Romatoloji Uzmanı Dr. Esra Dilşat Bayrak, nizamlı yapılan sporun ayrıyeten uzun periyotta gelişebilecek olan eklem kısıtlanmalarını da önlediğine işaret ederek, “Bu niçinle hastalar eklem tutulum bölgeleri ve ek hastalıkları da göz önüne alınarak hekimlerinin önereceği biçimde antrenman yapmalılar” diyor.
10- Romatoid artritin tedavisi yoktur
DOĞRUSU: Romatoid artrit tedavisinde epeyce uzun yıllardır hastalığı durduran ilaçlar kullanılıyor ve epey başarılı sonuçlar elde ediliyor. Birinci basamak tedaviye kâfi karşılık alınamadığı durumlarda ise daha yeni teknolojiye sahip biyolojik tedavilere geçildiğini vurgulayan Dr. Esra Dilşat Bayrak, günümüzde hem yavaşça hem ağır hastalık kümesi için epey çeşitli tedavi seçenekleri bulunduğuna dikkat çekiyor.
11- Tedavide kullanılan ilaçların yan tesirleri oldukçatur ve risklidir
DOĞRUSU: Romatoloji Uzmanı Dr. Esra Dilşat Bayrak, “Romatoid artrit tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar yıllardır deneyim ettiğimiz, güvenlik çalışmaları yapılmış olan ilaçlardır” diyerek, şöyleki devam ediyor: “Ancak natürel ki her ilaçta olduğu üzere yan tesirlerin izlenmesi gerekiyor. Hastalar ilaçlara başladıktan daha sonra evvel 1. ay ondan sonrasında da 3 ayda bir kan denetimleri ve muayene ile denetim ediliyorlar. Uzun müddettir ilaç kullanan ve yan tesir görülmeyen hastalarda bu müddetler daha da uzatılıyor.”
12- Kendinizi âlâ hissediyorsanız ilaçları kesebilirsiniz
DOĞRUSU: Romatoid artrit kronik bir hastalık olduğu için büsbütün güzelleşmek mümkün olmuyor. İlaçlara başlandıktan bir süre daha sonra şikayetler düzeliyor, lakin bu durum ilaç tedavisi yardımıyla gerçekleşiyor. İlacı kesen hastalarda kısa bir süre daha sonra semptomlar şiddetli bir biçimde geri dönüyor. Tedavinin devamında hastalık yeterli seyrediyorsa ilaç dozları ve sayısı azaltılabiliyor, fakat birfazlaca durumda büsbütün ilaç kesme önerilmiyor.
1- Romatoid artrit yalnızca ileri yaşta görülür
DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışın bilakis, romatoid artrit yalnızca ileri yaşta görülmüyor. En sık 30-50 yaş aralığında gelişmekle bir arada çocukluk periyodu de dahil olmak üzere her yaş kümesini etkileyebiliyor.
2- Eklemlerde kesinlikle form bozukluğu gelişir
DOĞRUSU: Romatoloji Uzmanı Dr. Esra Dilşat Bayrak, tedaviye erken başlandığında ve hastanın tedavisini sistemli alması durumunda romatoid artrit hastalığında eklemlerde biçim ve işlev kaybı görülmediğini belirterek, “Ancak bilhassa tedavisi gecikmiş hastalarda kalıcı form ve işlev kayıpları oluşabiliyor” diyor.
3- omatoid artrit kalıtsaldır
DOĞRUSU: Romatoid artritte kimi genetik değişimler hastalığa yatkınlık oluşturuyor. Ancak aile ortasında hastalık görülme oranı artsa da, romatoid artrit hastadan çocuğuna direkt geçmiyor.
4- Özel diyetler ve desteklerle düzelir
DOĞRUSU: Romatoid artrit yalnızca kimi özel diyetlerle düzelen bir hastalık değil. Lakin tedavilerin yanında hastaların klinik durumu ve ek hastalıkları göz önüne alınarak diyette yapılan kimi düzenlemeler ve destekler semptomların hafifçelemesinde yarar sağlıyor.
5- Sadece ilaç kullanmak yeterlidir
DOĞRUSU: “Romatoid artritte teşhis konulduğu anda medikal tedavi başlanmalı” ikazında bulunan Dr. Esra Dilşat Bayrak, “İlaç tedavisinin yanı sıra hastalığı tetikleyecek ve tedaviyi olumsuz etkileyecek faktörlere de dikkat edilmeli. Sigara kesinlikle bırakılmalı, uygun diyet ve idmana başlanmalı” diyor.
6- Kovid aşısı romatoid artriti kötüleştirir
DOĞRUSU: Yapılan çalışmalarda Kovid aşılarının romatizmal hastalıkları kötüleştirmediği gösterilmiş. Üstelik riskli hasta kümesinde yer aldıkları için hastaların aşılamalarını sistemli olarak yaptırmaları epeyce değerli. Aşılama müddetince romatizma ilaçlarının kullanmasıyla ilgili de kesinlikle tabipleriyle görüşmeleri gerekiyor.
7- Romatoid artrite kaplıca tedavisi yeterli gelir
DOĞRUSU: Sanılanın bilakis, romatoid artrit üzere iltihaplı eklem hastalıklarında kaplıca ve sıcak uygulamalar önerilmiyor. Bunun sebebi ise sıcak uygulamaların eklemdeki ödem ve iltihabı artırarak hastalığın alevlenmesine niye olması. Osteoartrit, yani kireçlenme hastaları ise bu tedavilerden yarar gorebiliyorlar.
8- Romatoid artrit yalnızca eklemleri etkiler
DOĞRUSU: Romatoid artrit en sık el ile ayağın eklemlerinde ağrı ve şişlikle başlasa da, bu meselelerin yanında göz (özellikle göz kuruluğu), akciğer (akciğer zarında sıvı birikmesi, akciğer yapısında bozulma), kalp damar hastalıkları, kan sayımı bozuklukları, cilt döküntüsü ve böbrek tutulumu üzere biroldukca sistemik bulgu da görülebiliyor.
9- İdman yapmak hastalığı berbat etkiler
DOĞRUSU: Romatoid artrit hastalığında bilhassa aerobik ve direnç antrenmanları yapılması ağrıyı azaltıyor ve eklem işlevinin korunmasında yarar sağlıyor. Romatoloji Uzmanı Dr. Esra Dilşat Bayrak, nizamlı yapılan sporun ayrıyeten uzun periyotta gelişebilecek olan eklem kısıtlanmalarını da önlediğine işaret ederek, “Bu niçinle hastalar eklem tutulum bölgeleri ve ek hastalıkları da göz önüne alınarak hekimlerinin önereceği biçimde antrenman yapmalılar” diyor.
10- Romatoid artritin tedavisi yoktur
DOĞRUSU: Romatoid artrit tedavisinde epeyce uzun yıllardır hastalığı durduran ilaçlar kullanılıyor ve epey başarılı sonuçlar elde ediliyor. Birinci basamak tedaviye kâfi karşılık alınamadığı durumlarda ise daha yeni teknolojiye sahip biyolojik tedavilere geçildiğini vurgulayan Dr. Esra Dilşat Bayrak, günümüzde hem yavaşça hem ağır hastalık kümesi için epey çeşitli tedavi seçenekleri bulunduğuna dikkat çekiyor.
11- Tedavide kullanılan ilaçların yan tesirleri oldukçatur ve risklidir
DOĞRUSU: Romatoloji Uzmanı Dr. Esra Dilşat Bayrak, “Romatoid artrit tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar yıllardır deneyim ettiğimiz, güvenlik çalışmaları yapılmış olan ilaçlardır” diyerek, şöyleki devam ediyor: “Ancak natürel ki her ilaçta olduğu üzere yan tesirlerin izlenmesi gerekiyor. Hastalar ilaçlara başladıktan daha sonra evvel 1. ay ondan sonrasında da 3 ayda bir kan denetimleri ve muayene ile denetim ediliyorlar. Uzun müddettir ilaç kullanan ve yan tesir görülmeyen hastalarda bu müddetler daha da uzatılıyor.”
12- Kendinizi âlâ hissediyorsanız ilaçları kesebilirsiniz
DOĞRUSU: Romatoid artrit kronik bir hastalık olduğu için büsbütün güzelleşmek mümkün olmuyor. İlaçlara başlandıktan bir süre daha sonra şikayetler düzeliyor, lakin bu durum ilaç tedavisi yardımıyla gerçekleşiyor. İlacı kesen hastalarda kısa bir süre daha sonra semptomlar şiddetli bir biçimde geri dönüyor. Tedavinin devamında hastalık yeterli seyrediyorsa ilaç dozları ve sayısı azaltılabiliyor, fakat birfazlaca durumda büsbütün ilaç kesme önerilmiyor.